Kızıll Geziyor: Dünya Kültür Miras Şehri Safranbolu ve Safranbolunun incisi Beyaz Köşk



4 saatlik dinlenmeli yolculuğumuzun  sonunda bizi karşılayan devasa kömür fabrikalarının ardından küçük şehir görüntüsü ile sevimli Karabük'e vardık ancak gideceğimiz yerin efsaneleşmiş hikayelerinden ötürü Karabük den sadece geçtik ve klasik küçük şehir sokakları arasında giderken bir tablo belirdi karşımıza. Doğanın bütün renklerini barındıran, taşlı,yokuşlu yolları ve efsanenin sebebi evleri ile şahane bir görüntüydü. Meydana kadar yol bitmek bilmedi, meydan da ki cami ve lokumcu dükkanları ile ilk karşılaşmamız gerçekleşti. Süper yerler var, birbirinden güzel konaklar, bakmaya doyulamayan mimari güzellik. Nereye bakıcağımı şaşırdım.
Eski konakların çoğu şimdi ya otel yada restorant olarak hizmet veriyor, sadece çok az bir kesiminde hala konakların sahipleri oturuyor. Konakların içlerini bozmamış sahipleri, insanı Sultan gibi hissettiren dekorlar müthiş.






Evleri ve mimari görüntüsü kadar adını aldığı Safran ve bakırları ile de  çok ünlü Safranbolu. Eski çarşının içinde yüzlerce küçük dükkanlar var, çoğunluğu el işçiliği barındıran malzemeleri satıyorlar. Safrandan da herşeyi yapmışlar neredeyse, özellikle Safranlı sabunlar ve lokumlar heryerde var. Sabunlar sadece safranlı değil tabi, rengarenk sabun tezgahları çok dikkat çekici ve ne isterseniz onun sabununu bulabilirsiniz. Lokum denince ben çiftte kavrulmuştan başka birşey yemem ancak safranlı lokumlar gerçekten çok leziz.







Safranbolu da ne yenir, nerelere gidilir derseniz,  Sadri Artunç caddesin deki tarihi konak Beyaz Köşk Cafe ve Restorant meyve ağaçları ile kaplı bahçesi ile bir cennet gibi, serpme kahvaltısında yok yok, bazlamadan yapılan tost'u ve bahçede yanı başınızda hazırlanan gözlemeleri enfes, kahvaltıdan sonra ağaçların altında,salıncaklarda sallanırken nargilenizi ve kahvenizi içmek şahane bir keyif. Akşam yemeğinde ise bakır tavaların içinde sunulan Köşk Tavası midenizin bayram etmesini sağlayacak, ardından da Safranbolu'nun meşhur cevizli ev baklavasııda yedinizmi sizden keyiflisi yok derim. Safranbolu da o kadar yer gezdim ancak bu keyfi ve samimiyeti hiçbiryerde bulamadım. Buraya yolunuz düştüğünde ve keyif yapmak istediğinizde Beyaz Köşk'e uğrayın derim.











Ayrıca keşli cevizli yayım, perohi, Safranbolu bükmesi, susamsız simit, çekme helva, kuyu kebabı ve zerde yemeden dönmeyin.
Gelelim sizlerle esas paylaşmak istediğim, Safranboluya gidince almadan dönmemeniz gereken, gördüğünüzde büğüleneceğiniz el yapımı bakırlara. Eski çarşıda,caminin alt sokağında boylu boyunca birsürü bakır satan ve kalay yapan dükkanlar bulabilirsiniz. Bu dükkanlarda hem tarihi eser bakır objeleri hemde yeni yapılmış objeleri bulabilirsiniz. Antikalar tahmin edersiniz ki  çok pahalı ancak eski görüntüleri acayip cezbedici,  antikalara bütçesi yetmeyen ziyaretçiler için eskitilmiş, baktığınızda yüzyıllık sanabileceğiniz objeler var ve gerçekten çok hoş duruyorlar. Fiyatlarıda gayet uygun.






Bende kendime el yapımı, döverek desenlerin verildiği tepsi, ibrik ve bakraç aldım. Evdeki sehpamın üzerine de çok şık durdular. Evlerinizi hareketlendirecek ve vintage bir görüntü veren milyonlarca seçenek var. Eski kapı tokmakları da çok şık ve onları duvarda obje olarak kullandığınızda çok farklı bir görüntü yakalabilirsiniz. Odanızın bir köşesine veya bahçenize farklı boyutlardaki birkaç tane ibrik, bakraç ve su testisi ile çok şık ve vintage bir dekor elde edebilirsiniz hanımlar, mutlaka Safranbolu bakırcılarından birkaç parça edinin.


Günü birlik gezimden sizlere aktaracaklarım şimdilik bu kadar ancak yeniden gidicem Safranboluya, hem bakır alışverişi hemde kısıtlı zamandan göremediğim yerleri görmek için. Onların da detayları çok yakında sizlerle olur :)
Herkese Sevgiler...


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

bunlar da ilginizi çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...